30 Aralık 2014 Salı

Yıl Biterken

Yılın bitmesine 48 saatten az bir süre kaldı. Noel Baba (?),geyikler, çam ağacı gibi nesneleri görmeye başladım. Herkes yeni yılda daha iyi şeylerin olmasını istiyor. E haklılar. Çünkü bu yılda felaketler oldu. 2013'ten 2014'e geçerken biri "2013 berbat bir yıldı, inşallah 2014 çok güzel olur." demekteydi. 

Şimdi de "yıl bitiyor, yeni bir yıla giriyoruz." diyerek heyecanlanan insanlar var. Ama bu heyecan giderek azalıyor. Çünkü insanlar bu kısır döngüden sıkılmış durumda. "Yeni bir yıla gir, iyi şeylerin olmasını dile, başına bin bir felaket gelsin, yılın son gününde iyi şeylerin olmasını dile" bu böyle gider. İnsanlar, döngünün kendilerine zarar verdiklerinin farkına vardıklarını yeni yeni anlıyor. Bu yeni bir şey değil, en az 20 senedir var bu döngü.

İnsanlar bu döngünün olmaması için bir şey uydurmuşlar ve ona inanıyorlar: "Yıla nasıl girersen öyle geçer" Ben bir keresinde, yılbaşında konfeti patlatmıştım. Şimdi konfeti patlatmakta mıyım? Hayır. Sonraki sene balkona çıktım. Çok acayip fantezilerim var.

Ben buna inanmıyorum çünkü böyle bir şey olsaydı şimdiki halimden çok uzakta bir yerdeydim. Yılbaşında Oxford'un kapısında beklesem Oxford'da mı okuyacağım? Bunlar bana çok saçma geliyor. Bunlar dayanaksız inanışlar.


29 Aralık 2014 Pazartesi

Aslında Şöyle Olabilir

Şimdi gündemde değil ama 3 yıl önce illuminati.org diye bir site vardı ve bir sayaç gösteriyordu. Bu sayaç, dünyanın sonunu göstermişmiş. Bence bu, insanları oyalamaktan başka bir şey değil.

İlluminati dendiğinde, insanların kafasına türlü türlü şeyler giriyor. 9/11 olaylarından çıkın zihin kontrolüne oradan da kliplerde üçgenin var olduğuna dair her şey akla geliyor. Yakında, geometri dersinde, "bu kitabı hazırlayanlar İlluminatici" diyecek insanlar olacağını zannetmedim değil. 

Aslında, İlluminati 1776 yılında kurulan gizli bir örgüt, kurucusu Adam Weishaupt. Bu adamlar aydınlanmış kişiler. Zaten İngilizce'de aydınlanmak: "Illuminate" demektir. Illuminati aydınlardan oluşan bir cemiyetti. Sonra kapatıldı. Çok gizli bir olay, derin devlet gibi düşünebilirsiniz.

Illuminati gizli bir örgüt ama 7 yaşındaki kişi biliyor, bu biraz kafa karıştırıcı.

Tamam, Illuminati diye bir örgüt olabilir hatta "Sarı Gibi Görünen ama Limon Yeşili Renginde Poşet Dosya Sevenleri Canı Gönülden Seven ve Sayanlar Örgütü" diye örgüt de olabilir ama olağan dışı olan her şeyin Illuminati'ye bağlanması biraz ilginç.

Illuminati ile alakalı çoğu şey, Illuminati'den daha gizli örgütler tarafından yapılmış olabilir. Derin devlet yani. 11 Eylül'ü ABD derin devletinin bir işi olduğu söylenebilir ama birtakım aydınların oluşturduğu bir cemiyetin bunu planlamaya gücü olması biraz zor. Adamlar kilisenin uygulamalarına karşıydılar kilise de "Benim politikalarıma karşı gelecek adam daha anasının karnından doğmadı" diyerek kapatmış olabilir. 

Bu olayların planlayıcıları işi yapmışlar ve suçu Illuminati'ye atmışlardır. Maksat hedef değiştirmek. "Ben yapmadım o yaptı" demek. Elbet bir gün Illuminati'nin sırrı çözülecek ve daha gizli örgütleri görebileceğiz.


Haber Sitelerinin Değişimi

Her Internet'e girdiğimde, ilk önce haber sitelerini açarım. Açtığım zaman gözüme çok değişik şeyler batıyor. Ve bunlar artmaya devam ediyor.


  • Her cümlenin sonuna amaçsızca ünlem işareti getirmek
Bu linkte ünlem işaretinin kullanım yerleri açıkça belirtilmiş. Duyguların belirtilmesinde veya seslenme cümlelerinde kullanılır ünlem işareti. Ama haber sitelerinde "Böyle taşıdılar!" veya "Sıcak gelişme!" ifadelerinin kullanılması çok acayip. Adamlar ota foka ünlem işareti koyuyor. İddianın desteklenmesi için:

Milliyet web sitesine girdiğinizde Ctrl+F yapın ardından "!" yazın. (Shift+1, bilmeyenler için) Ben bunu yaptım 100 tane çıktı. 

Habertürk web sitesinde daha az, 59 tane.

Hürriyet'te 29 tane.

Neden bu rakamları verdim, birazdan karşılaştıracağız. 

12 Aralık 2004 tarihli Milliyet sayfasında 13 tane ünlem işareti var.
Demek ki bu adamlar daha fazla müşteri çekmek için bu yöntemi kullanıyorlar.  


  • Haber sitelerinin erotik siteye dönmesi
Eskiden, internet gazeteciliği güzel bir şeydi. Her gün gazete elinin altına geliyordu. Şimdi de geliyor ama ah şu reyting kaygısı ve para olmasa! 

Haber sitelerinin üçte biri erotik görüntülerle dolu. 

Milliyet,Habertürk ve Hürriyet'te bunu açıkça görebilirsiniz, diğer sitelerde de var ama bunları seçtim. 

Ayrıca haber yerine reklam almaya başladılar bu da sinir bozucu bir şey. Haberin başlığı ile içeriği birbirini tutmuyor. 





28 Aralık 2014 Pazar

Bir TV Kanalında 24 Saat Nasıl Geçer?

Eskiden TV kanalları 24 saat yayın yapmazdı. Mesela bizde TRT (ti ar ti diye okuyan arkadaşlarımız olabilir, doğrusu te re te efendim) 1970'li yıllarda 12-18 saat yayın yapardı. Sonra, İstiklal Marşı ve kapanış. Bazı vatandaşlar her gece İstiklal Marşı'nı söylerlerdi. Burada bir örneğini görebilirsiniz:




Sadece bizim ülkemizde yoktu tabi ki. ABD'de de (de-de-de ne ya?) kapanışta Star Spangled Banner çalıyordu.(ABD milli marşı) Örnek: 



(Sübliminal varmış bu marşta, neden insan milli marşa gizli mesaj yükler anlamadım.)



Subliminalsiz olanı

Birleşik Krallık'ta da vardı kapanış öncesi marş çalmak. Bu link size yardımcı olabilir. 1.55 'de BK milli marşı çalacak. 


Bu linkte de Almanya milli marşı çalıyor. Deustchland Über alles Wiesbaden CreW Dj (kurgu merak etmeyin)

Ha neden bunları yazdım çünkü artık milli marş çalmanın anlamı kalmadı. Zira bütün kanallar 24 saat yayın yapıyor. 18 saati normal yayın akışı, 6 saat arşiv veya tekrar veriyorlar. Ya da kimsenin izlemediği programlar. (Zaten o saatte kim kalkıp izler programları)


Genellikle yayın akışları birbirinin aynısı oluyor veya çok benziyor


  1. 05.00-06.00 Sabah haberleri yayınlanır, gece olan olaylar
  2. 07.00-13.00 Kadın kuşağı programları olur. Nasıl dolma pişirilir, iki düz bir ters nasıl yapılır vs. (Doktorum diye bir program vardı orada sezaryen göstermişlerdi) Bu programlarda sağlık önemli bir yer tutar. Hatta biri "Ekmek yerine kurufasülye yiyin" dedi. 
  3. 13.00-19.00 Eskimiş dizilerin tekrarı veya günlük diziler (Her gün dizi mi çekilir asdasdasdasd)
  4. 19.00-20.00 Ana haber, içeriğini az çok biliyorsunuz
  5. 20.00-22.00 veya 23.00 Prime-Time. Bu zaman diliminde %99,9999 ihtimalle yerli dizi verilir. Bazı kanallar film verir
  6. 23.00-01.00 Bu zaman dilimi, 2. önemli zaman dilimidir. Bu zaman diliminde film verilir. Bazen, Prime-Time'da verilen dizinin tekrarı verilir. (Böyle saçma şey görmedim) 
  7. 01.00-05.00 Bu da en önemsiz zaman dilimidir. En son yayınlanma tarihi 10 yıl önce olup, başroldeki oyuncunun yaşamını yitirdiği dizidir. O dizide herkes genç görünür ama şimdiki yaşları ortalaması 65'tir. 


Böyle bir yayın akışıyla reyting fevkalade alınabilir. Ülkemize bu 90'lı yıllarda, özel televizyonların hayatımıza girmesiyle önem kazanmıştır. 

Güzel iyi hoş da, bu programların %60'ının içi boş. Kime ne kazandırıyor belli değil. Beyin yıkama aracı olarak kullanılıyor olabilir. Bakın kesin yargı veremem çünkü işin içinde ne olduğunu bilmiyorum. 

Medya kurgudur. Medya yalan bir dünya olabilir. Medya bizi kandırıyor olabilir.

26 Aralık 2014 Cuma

İkiz Kuleler Nasıl Çöktü?


Evet okurlar, bugün size bir olayı anlatacağım.

Bilinen bir olay fakat "ben de incelemesem olmaz" dediğim için buna giriştim
İsteyen şimdi okusun ya da sonsuza kadar... Ya da bana e-posta (e uzatılır) gönderin ben de size cevap yazayım.

Bundan tam 4855 gün önce(hesapladığım link), ABD'nin New York kentinde, saat 8.46'da Dünya Ticaret Merkezi 1 numaralı binasına (WTC1) bir yolcu uçağı (?) çarpıyor. Ardından WTC2'ye de bir tane çarpıyor. Ardından ikisi yıkılıyor. Diyeceksiniz ki iki kuleye saldırı yapıldı ve ardından tam ON ÜÇ yıl geçti, neden hala laf salatası yapıyorsun? Bu çok acayip bir olaydır, Susurluk Kazası gibidir.

Görüntülerde, ikinci kuleye giren uçak girdiği gibi çıkmıştır. Kanatları ve gövdesi sapasağlamdır. Ama bunun olması imkansızdır. Çünkü uçakların kanatları çok hassastır. Hatta bir uçak görmüştüm, ormana girdiğinde kanatlar pert oldu. İşte burada:




Ama New York'ta durum farklı. Hele bir de uçak bir binaya geliyor ve geldiği gibi gidiyor. Vay anasını sayın seyirciler.


Yapılan resmi açıklamalarda (örn:9/11 Commission Report) "uçakların yangın çıkartıp yangının büyümesiyle binaların kolonları tahrip oldu  ve binalar yıkıldı" denilmiştir. Bu adamlar çok şakacı. Ancak çelik bir bina öyle kolay kolay yıkılmaz. Çocuk mu kandırıyorsunuz? Yangın dolayısıyla yıkılması muhtemel değildir. Ayrıca yangından yıkılan bina sayısı ÜÇ'tür. Empire State'e '45 yılında bir uçak çarpmıştı (B-72 bomber, sisten dolayı çarptı) 

Uçak bildiğin obruk açmış ama bina sapasağlam. 

Empire State. hala sapasağlamdır. Bunun üzerine inşaat şirketleri gökdelenleri sağlamlaştırma kararı almışlardır. WTC kulelerinin yapımı 1972'de bitmiştir. 


Çelik kolonlar jet yakıtı kullanılarak eritilemez çünkü jet yakıtı çelik kolonları eritebilecek kadar sıcak değildir. Eğer uçak yıkabilseydi, bina yana yatardı ve öyle yıkılırdı. Ama kuleler şu şekilde yıkılmıştır:,



Bina çökmüştür ayrıca toz ve duman olmuştur.

Binalar çöktüğünde her yer toz duman oldu. Ayrıca kulelerin yıkımı, planlanmış bina yıkımlarına benziyor değil mi?


Ama bu toz biraz farklı, bu pulverize olmuş toz. Yani koskoca bina pulverize oldu. T-34 tankının kurşun geçirmez zırhının 3 katı kadar daha güçlü olan konstrüksiyonlu bir bina nasıl pulverize olur, ağlamak istiyorum sayın seyirciler.



Peki niye bomba konulmuştur? Çünkü ABD Bina Yapım Yönetmenliği, yıkılamayacak binaların yapımını yasaklıyor. Yani her bina yıkılabilir. (Mantıken doğru çünkü binalar kazık çakacak değil. Düşünsenize Empire State 1000 yıl kalıyor.) 


Dünya Ticaret Merkezi, genel yöntemlerle yıkılamazdı bu yüzden oraya termonükleer bomba koydular. Hatta 1993'de DTM'de bomba saldırısı olmuş fakat DTM yıkılmamıştı.




  • Şu linkte ikinci kule 10 saniyede yıkılıyor. Uçak mı? Hayır. Kulelerin içerisinde bombalar mı vardı? Hayır. Termonükleer patlama? Evet, olabilirtesi yüksek.


Çünkü patlama yerde oluyor ve yerde devasa bir çukur açıyor böylece kule 10 saniyede yıkılıyor. Yangın olsaydı daha uzun sürerdi. Yukarıdan aşağı 10 saniyede iniyor yok artık!



  • Burada 50.43'te ne olduğunu açıkça görebilirsiniz. Biri taş ocaklarındaki sismografların bir yerden sarsıntı ölçtüğünü söylemiş. 
  • Bu fotoğrafta da enkaz var. 
Bu çok farklı bir şey
  •  WTC 1 ve WTC 2 çöktüğünde diğer binalara zarar gelmemiştir. (WTC7 hariç, o yıkılmıştır. Eğer yanarak yıkılsalardı diğer binalar da zarar görürdü. Yangın sıçrardı.

Sonuç olarak, İkiz Kuleler'in çöküşü, uzun yıllar öncesinden planlanmış bir olay. 

Adamlar bas bas bağırıyordu "Bunlar yıkılacak"




Bu, Nisan 2001 yılında yayınlanan bir diziden alınan görüntü.





Terminatör 2



Sonuçta, bu olaylar çook önceden planlanmış olabilir. Bunlar bir örgüt, cemaat veya dernek tarafından hazırlanmış. Ama dernek deyince "Yukarıköy Emekli Astsubay Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" sanmayın. 11 Eylül'de yaşananlar, ABD yönetiminin: "Bize El Kaide vs. vuruyor, 2. Haçlı Seferlerini biz yapacağız, ya bizimlesiniz ya onlarla" demesini sağlamıştır. Sonrasını biliyorsunuz zaten. Şimdiki durumun temeli orada atıldı. 


Terörizmle savaş adı altında, hiç ilişkisi bulunmayan bir ülkeye savaş açmak abesle iştigaldir. Dünyanın jandarması olmak, ülkelere savaş açmak değildir. Age of Empires 2 oynamıyoruz, diplomasi bu boru değil. Böyle oldukça, çatışmalarda ölenler masum insanlar olacaktır. 



EK 1: